Türk Tiyatrosu Duayeni Ahmet Gülhan, 85 Yaşında Hayata Veda Etti

Türk tiyatrosunun temel taşlarından biri daha aramızdan ayrıldı. Devekuşu Kabare Tiyatrosu’nun kurucularından, oyuncu, yönetmen, usta eğitmen Ahmet Gülhan, 85 yaşında hayatını kaybetti

Onun ölümü sadece bir sanatçının gidişi değil, bir dönemin, bir anlayışın ve bir ustalığın kapanışı demek. Haber, öğrencisi ve yakın dostu Umut Oğuz’un sosyal medya paylaşımıyla duyuldu. Oğuz’un “beni sahnede izleyip oyuncu eden, hayatıma her dokunuşunda kendimi bulduğum efsane adam, manevi babam” sözleri, Gülhan’ın sadece bir tiyatro insanı değil, aynı zamanda ilham verici bir rehber olduğunu net şekilde ortaya koyuyordu.

Eşinin Ardından Gelen Sessizlik

Gülhan için son dönem kolay geçmedi. Mart 2025’te, 51 yıllık hayat arkadaşı ve sahne dostu Gülümser Gülhan’ı kaybetmişti. Bu kayıp, onu derinden sarstı. Moral olarak çöktü, sağlık sorunları arttı. Bir hafta önce hastaneye yatırılan Gülhan, gece saatlerinde pıhtı atması sonucu entübe edildi, sabaha karşı geçirdiği kalp kriziyle hayata veda etti.

Doktorlar resmi açıklamayı henüz paylaşmadı ama ailesine göre uzun süredir devam eden solunum problemleri bu sonun habercisiydi.

Yeldeğirmeni’nden Olimpiyatlara Oradan Tiyatronun Kalbine

Ahmet Gülhan, 1940 yılında İstanbul Kadıköy’ün tarihi Yeldeğirmeni semtinde dünyaya geldi. Adanalı bir ailenin çocuğuydu. Babası demiryollarında çalışıyordu, ağabeyi Yalçın Gülhan da ileride onun gibi tiyatroya yönelecekti.

Hayatı boyunca disiplinli bir adamdı. Tophane Erkek Sanat Okulu ve Akşam Teknik Okulu mezunu olan Gülhan, gençliğinde sporla iç içeydi. Hatta öyle ki, Fenerbahçe atletizm takımında yarıştı, Türkiye şampiyonlukları kazandı, 1960 Roma Olimpiyatları için milli kadroda yer aldı.

Ancak sahne aşkı ağır bastı. İlk kez “Duvarların Ötesinde” oyununda yedek oyuncu olarak sahneye çıktı. Ardından Cahit Irgat ve Cahide Sonku’yla turneye çıktı, “Taşra Kızı” oyununda profesyonel kariyerine adım attı. 1965’te, Rıfat Ilgaz’ın “Hababam Sınıfı”nda Ulvi Uraz Tiyatrosu’nda rol aldı. Bu oyunla kitlelerin dikkatini çekti.

Askerliğini Mardin’de yaparken bile boş durmadı; yedi oyun sahneledi, yönetti.

Devekuşu Kabare ile Gelen Devrim

Gülhan’ın kariyerinin dönüm noktası, 1967’de Haldun Taner, Metin Akpınar ve Zeki Alasya ile birlikte kurduğu Devekuşu Kabare Tiyatrosu oldu. Mizahı siyasi eleştiriyle birleştiren bu oluşum, Türkiye’de tiyatronun dilini değiştirdi.

Ahmet Gülhan, sahne önünde olduğu kadar arkasında da çalışkandı. Organizasyonları o yürüttü, her yıl Almanya’ya giderek kabare sahnelerinden ilham aldı. Tiyatroyu güncel tutmak için çabaladı.

1978’de Haldun Taner’den ayrıldı, Tef Kabare’yi kurdu. Burada Uğur Yücel gibi isimlere alan açtı. Sonraki yıllarda Dostlar Tiyatrosu’nda yer aldı ve Tiyatro Oyuncuları Derneği’nin başkanlığını yaptı.

Tiyatrodan Televizyona ve Sinemaya

Gülhan, sadece sahneyle sınırlı kalmadı. 1980’lerde TRT’de yayınlanan “Şüpheli Şemsettin” karakteriyle televizyon izleyicisinin hafızasına kazındı. Ardından yönetmen koltuğuna geçti: “Mesela Muzaffer”, “Hak Dostum”, “Bir Kadın Bir Erkek” gibi yapımlar onun imzasını taşıdı.

2000’lerde ekranlarda “Biz Size Aşık Olduk”, “Sev Kardeşim” gibi dizilerde, sinemada ise “Kardeşim Benim”, “Çalgı Çengi İkimiz” gibi filmlerde rol aldı.
Sahneye yönettiği oyunlardan “Astronot Niyazi”, “Hayırdır İnşallah” ve “Matrak Ailem” izleyicinin belleğinde yer etti.